"Okuyan kişi ölmeden önce binlerce hayat yaşar, okumayan ise sadece bir."

19 Ocak 2014 Pazar

Perks of Being A 'Wallpicture'


Bana bir kağıt verin, doldurabildiğim kadar doldururum, asla durduramazsınız. Bu övünülebilecek bir şey mi bilmiyorum ama, yazıp çizme hastasıyımdır. Fırçalarla çok çalışmayı sevmem ama kara-kalem ve pastel konusunda radikal takıntılarım olduğunu söyleyebilirim. Zaman geçtikçe daha fazla çalışmamı koyacağım bloğa, şimdilik sizi meşhur duvarımla tanıştırmak istiyorum. Meşhur dediğime bakmayın, sadece odama girip çıkabilen görüyor bunları neyse ki.





Genellikle dergilerden çıkan posterleri asmak yerine (ki bunu eskiden deli gibi yapardım, ne günlerdi) artık kendi çalışmalarımı veya beni ifade eden eserleri asıyorum bu duvara. Tabii ki bu 5-10 parça beni tamamen ifade edemez, sevdiğim veya takdir ettiğim her şey bu duvara asla sığamaz ama şimdilik bunlar gözümü doyurmaya yetiyor diyebilirim. Zaten her hafta birini çıkarıp başka birini asıyorum, eh annem de deli oluyor dolayısıyla.


Soldaki yaklaşık 2 ay önce kadar yaptığım basit bir karakalem çalışması, yanlış hatırlamıyorsam yapması 20 dakika sürmüştü. Ayrıca itiraf etmeliyim ki şu ana kadar çizdiğim en iyi saç örneği buna ait (yerin yedi kat dibi not: saç çizmekten nefret ederim ve beceremem). Artık bu çizdiğim en iyi saç örneğiyse kötü olanları da siz düşünün...
Sağdaki ise -bilen bilir- biricik Targaryen kızı Daenerys Fırtınadoğan, Demir Tahtın Sahibesi, Ejderhaların Annesi, Zincirkıran, Khaleesi, Mysha, Denizin Ötesindeki Kraliçe. Eh, onunkini de en iyi saç örneklerim arasına sokabilir miyim bilmiyorum, ejder-saç çalışmam çok da iyi gitmedi gördüğünüz üzre.


Bu gördüğünüz, (öhö öhö) benim gelecekteki halim.
Şaka bir yana, daha 3 gün önce bitirdiğim bu çalışmam beni çok uğraştırmıştı. Öncelikle eskizini yapmam yaklaşık bir saatimi aldı, ana renkleri kuru boyayla geçmem her ne kadar uzun sürmese de gölgelendirmesini yapmak ve üzerinden guajla (baş belalarım) geçmek beni çok uğraştırdı. Şahsen ayrıntılı resimlere bayılırım, onları yapmaya daha da bayılırım, ama sonucunda elinize kramp girmesini sağlıyorlarsa arada bir mola vermeniz gerektiğini altını çizerek söyleyeyim.


Bu aslında çok üzerinde durulacak bir çalışma değil gibi. Kısa süre önce canım sıkıldığı için yapmıştım, zaten gördüğünüz üzere çok da uğraştırmadı. Yani evet harflerin içindeki o anlamsız desenleri yapmak zamanımı ve emeğimi harcadı tabii ama orjinallik konusunda çok da patronluk taslayamaz kendisi. 


Karşınızda Persephone! Muhtemelen en sevdiğim çalışmalarımdan. Eskizi, gölgelendirmesi, ayrıntıları eklemesi en zevkli olanlardandır bu Persephone. Yaklaşık 1 yıl oldu yapalı ancak hala en gözdelerimden. Aslına bakarsanız çok aşırı emek sarf edilmiş değil veya köklü bir orjinalliği yok, ama nedendir bilinmez bayılıyorum kendisine. 


Biraz fanlığıma inelim: soldaki görüldüğü üzere küçük bir GoT kartı, yanındaki Arctic Monkeys albüm kapağı. Sağdaki resimde de -tabii ki- Breaking Bad kartı ve onun yanında da favori ressamlarımın favori eserlerine yaptığım basit bir kolajı görüyorsunuz.


1 ay önce bitirdiğim bu iki küçük çalışma saf pastelden: beni aşırı derece uğraştırdığını itiraf etmeliyim. Bu ikisini resim öğretmenimin bana verdiği gazla tamamlamayı başardım, neredeyse 2 gün sürdü bitirmesi. Açıkçası kendimle gurur duyduğum ender çalışmalarımdan, en küçük zerresine kadar özendim çünkü. Neyse ki emeğimin karşılığını alabildim, siz sever misiniz bilemem (ki eleştiriye çok açığımdır) ama benim favorilerim arasına girdiler bile.


Duvarda en büyük yeri kaplayan bu aile ağacı tahmin ettiğiniz üzere benim çalışmam değil... Aile de benim değil zaten. Çok büyük bir mitoloji tutkunu olduğum için Antik Yunan Tanrı & Tanrıçalarının soy ağacını tabii ki de asacaktım, başka ne yapacaktım? Çok da işime yarıyor kendisi, bi' süre daha dursun bu orada.


Geldik mi büyük finale? Tabii ki en sevdiğimi, en çok emek sarf ettiğimi ve yapalı aradan 2 yıl geçmiş olsa hala değer verdiğimi en sona saklayacaktım. Bu gördüğünüz ejderha, tamamen can sıkıntısından başladığım, sonradan elimde patlayan bir çalışma. Bir günde değil, iki günde değil, tam 1 ayda bitirdim. Gördüğünüz deri deseni 2 hafta sonra eklendi, küçük boynuzlar 3 hafta sonra. Gelip gidip küçük-büyük her türlü ayrıntıyı ekleyerek, oradaki buradaki hataları düzeltip silerek tatmin olacağım ana kadar asmayı bekledim. Nihayetinde 2 yıl önce astım ve bir daha da çıkartmadım bu çalışmayı, ejderhalara olan takıntım da haliyle beni asla bırakmadı. Buradan Dany'ye ikinci bir selam olsun o halde.